1 Ağustos 2016 Pazartesi

TATİLİN SON GÜNÜ ; MİLANO

Tatilimizin son gününde tren ile Milano'ya geçtik. Bundan 4 sene önce balayımızda duraklarımızdan biri olmuştu Milano. O zaman da çok büyüleyici bulmuştum burayı. 4 sene önce geldiğimiz bu güzel şehre geri dönmek ve anılarımızı tazelemek gerçekten güzel bir deneyim oldu bize. Genova Piazza Principe'den trene binip Milano Centrale'de indik. İki kişi toplam 19.80 euro. Şimdi dilerseniz nereleri gezdik onları anlatmaya başlayayım şimdi.

İl durağımız ünlü Duomo di Milano ve Galleria Vittoria Emmanuale II oldu tabi ki. Duomo'ya daha önce girdiğimiz için, tekrar girip gezmedik. Zaten inanılmaz kalabalık bir sırası vardı. İki yapı da birbirinden etkileyici gerçekten. Galleria Vittoria Emmanuale II de birbirinden ünlü markalar yer alıyor. İlk bakışta bu yapıyı nasıl yapmışlar ve nasıl bu kadar güzel korumuşlar diye düşünmeden edemiyor insan gerçekten. 













Galleria Vittoria Emmanuale II'nin içine girmeden hemen yan tarafa doğru çok hoş bir marketleri var. Yürüyen merdivenlerle içine giriliyor. Orada isterseniz oturup kahve keyfi yapabileceğiniz tatlı mı tatlı bir cafesi var. Ama ne yazık ki buranın adını bir yere yazmayı unutmuşum :(





Galleria Vittoria Emmanuale II'nin sonuna geldiğinizde sizi Leonardo Da Vinci heykeli karşılıyor. Heykelin hemen karşısında ise La Scala tiyatrosu yer almakta.



İşte La Scala...




O gün yine epey bir yol kattettikten sonra rotamızı Castello Sforzesco'ya çevirdik. Burası 15. yyda yapılmış, etkileyici, mükemmel bir şato. 
 İçinde gezebileceğiniz müzeler var. Müzeleri kapanış saatinden bir saat önce ziyaret ederseniz girişler ücretsiz. Ayrıca ücretsiz olduğu başka günlerde var. Gitmeden önce web sitesinden bakabilirsiniz (LINK).












Şatoyu bitirdikten sonra arka kapısından harika bir parka çıkıyorsunuz, Sempione Park. Yemyeşil, dingin, şahane bir park.. Soluklanmak için ideal. 








Via Brena bölgesi yine gezilmesi tavsiye edilen Milano'nun eski yerleşim yeri. Burada ki Pinacoteca di Brena çok önemli müzelerden biriymiş. Müzenin olduğu yerde bir de güzel sanatlar fakültesi yer alıyor. Biz gittiğimiz de müze çoktan kapanmıştı ne yazık ki, yetişemedik :( Ama siz gittiğiniz de kaçırmayın.

Yine önemli eserlerden Leonardo Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosunu görmek istiyorsanız rotanız Santa Maria Della Grazie Kilisesi olmalı. Yalnız şunu söylemekte fayda var, buraya elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz. Aylar öncesinden internet üzerinden biletinizi almanız gerekiyormuş. Bu bilgiye gitmeden bir hafta önce ulaştığım için şansımızı fazla zorlamadık açıkçası. Kim bilir belki de Milano'ya tekrar gelmek için birer açık kapı bırakmışızdır :))






Bu arada postu bitirmeden önce kaldığımız yerden de bahsetmek istiyorum sizlere. Aparthotel Meneghino. Duoma'ya 15 dk yürüyüş mesafesinde, içerisi tüm ihtiyaçlarınıza göre tasarlanmış süper bir yer burası. Kocaman bir ev aslında. Banyosu, yatak odası ve mutfağı bulunmakta. Mutfağı o kadar güzel dizayn etmişler ki ! İlk başta dolap gibi duruyor. Dolap kapaklarını açınca ise kocaman bir mutfağa dönüşüyor. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Özellikle bizimle ilgilenen, derdimizi dert edinen Tania dünya iyisi bir resepsiyonist :)


Son günümüzde böyle geçti işte..  Tüm detaylarıyla 8 günlük maceramızı postlarıma sığdırmaya çalıştım. Umarım hoşunuza gitmiştir ve faydalı bir rehber olabilmiştir. Yurtdışı seyahatleri gerçekten çok ama çok keyifli. Hele de bizim gibi herşeyi kendiniz yapmak, keşfetmek istiyorsanız iki kat keyifli. Tabi arka planda olumsuzluklar olabiliyor. Yolda yürürken zart diye parmak arası sandaletimin kopması gibi, ya da ne bileyim yorgunluktan huysuz bir kız çocuğuna dönmem gibi... Hepsi tatlı küçük birer anı oluyor işte böyle :))
Sizler de sevdiklerinizle çok çok güzel tatiller yapın inşallah. Bir sonraki tatil macerasına kadar şimdilik seyahat postlarını kapatıyorum.
Yeni postlarla görüşebilmek dileğiyle..





1 yorum:

  1. Ahh Milano, fotograflari görünce yine cok özledigimi fark ettim. Bu güzel yazi icin tesekkürler!! xx

    YanıtlaSil