YUNAN ADALARI: SİROS- MİKONOS

Gezimizin 3. günü Siros Adası ile başladı. Sabah gözümüzü bu güzel manzaraya açtık. Siros Kiklad adalarından biri. Sessiz, sakin ama bir o kadar güzel. Tamam Santorini ve Mikonos kadar albenili değil kabul ediyorum ama kendi içinde bir güzelliği var. Nasıl desem görmüş geçirmiş hanımefendiler gibi :)

Özellikle şu pastel renkli evlere, sokaklara bayıldım !

Öğlene kadar Siros'taydık. Sonra bir başka Kiklad adası olan Mikonos'a doğru yelken açtık. Mikonos'un merkezine 5-10 dakika uzaklıktaki bir limanda demir atıyor gemi. Oradan da otobüslerle sizi transfer ediyor.

 Mikonos evet turistik ama ben oldukça beğendim. Değişik bir havası var. Her tarafın, hatta yerlerin bile beyaz oluşu sanki bir illüzyon yaratıyor.

Gemiden ayrılmadan önce rehberler eğer şanslıysak ara sokaklarda Pelikan Petros'u görebileceğimizi söylemişti. Ben adımımı Mikonos'a atar atmaz "Pelikan nerede acaba? Şurada mıdır? Burada mıdır?" diye epey söylendim kendi kendime, sonra pat diye karşıma çıkıverdi :) Ama şunun tatlılığına bakar mısınız ? Öyle samimi ki oranın insanlarıyla. Kafasını seviyorlar, elden yemek veriyorlar..  

Değirmenler bir başka önemli simgesi Mikonos'un..

Burası da hemen değirmenlerin karşısından görünen Yunanlıların "Little Venice" dedikleri küçük Venedik.

  

  

Ve günbatımı.. Bu güzel gemi turunu, böylesine güzel bir manzarayla noktaladık. Evet 4 adada kendine göre güzellikler barındırıyor ama Santorini'ye kesinlikle bir daha gitmek isterim :)