Bodrum'da geçirdiğimiz üç günün ardından Marmaris'e doğru yola koyulduk. Bodrum'dan Marmaris yaklaşık iki saat sürmesine rağmen biz üç saatte varabildik. Nedenine gelirsek kalacağımız butik otel merkeze epey uzakmış ! Biz de yakın zannediyoruz :) O derece bir saflık yani :)) İçmeler'i geçtik, Turunç'u geçtik Allahımmm bir türlü varamıyoruz ! Dağa tırmanıyoruz, dağdan iniyoruz derken sonunda Kumlubük'te ki otelimize varabildik. Tabi benim içim dışıma çıkmıştı o ayrı :))
Kaldığımız butik otelin adı "Villa Florya" idi. Otel pek beklediğimiz gibi çıkmadı açıkçası. Bodrum'da süper kahvaltıları cup cup yuttuğumuzdan ötürü, Marmaris'te ki kahvaltı biraz hayal kırıklığı oldu :( Oda açısından da pek iyi değildi, üstelik bir televizyon bile yoktu !! Şimdi bana " Yaw zaten tatile gitmişin tv'yi napcan? " demeyin. Sesi yetiyormuş onu anladık :) Ne bileyim canım insan arada şöyle bir müzik açıp iki hoplamak, zıplamak ister ama değil mi ? :))
Balkonumuz...
Yatağımız..
Kahvaltımız...
Otelden görüntüler...
Bir takım olumsuzluklar haricinde bulunduğumuz koy tek kelime ile mükemmeldi ! Öyle berrak bir denizi var ki balıklarla hop hop oynuyorsunuz o derece yani :)
Gelin görin ki Marmaris'e teee bilmem kaç km uzaktasanız ! Oraya gitmek bir dert, dönmesi başka bir dert ! Bir koyun içinde öyleee duruyorsunuz :) Yani biraz fazla sakin bir tatil seçeneği ama tabi biz yerimizde durmadık o ayrı :)
Tabi bu fotoğrafta balıklar utandıkları için kaçtılar :P
Tabi ben bol bol taş toplayıp ceplerime doldurdum :))
Odamızdan deniz manzarası...
Gelin görin ki Marmaris'e teee bilmem kaç km uzaktasanız ! Oraya gitmek bir dert, dönmesi başka bir dert ! Bir koyun içinde öyleee duruyorsunuz :) Yani biraz fazla sakin bir tatil seçeneği ama tabi biz yerimizde durmadık o ayrı :)
Neyse ne diyordum, ilk gün otele vardık, ben ölmüşüm tabi yoldan dolayı. Ama fakat lakin akşamüstü tekrar Marmaris'e inmemiz gerekiyor. Çünkü eşimin kardeşi, benim kayınbiraderim Erdem'le görüşeceğiz :)) Yine dağlardan tepelerden zıplaya zıplaya Marmaris'e indik :) Önce güzel bir yemek yedik, sonra sahil boyu yürüdük ama ne yürüme !! Ardından Kahve Dünyası'nı görüp mutlu olduk, bişeyler içtik :)
Üçümüzün devasa gölgeleri :))
Bu uyanıklar da paylarına düşecek balıkları bekliyorlardı :))
Bu arada restaurantların turistleri kapmak için yaptıkları sululuklara, tacizlere bir bir tanık olduk ! Valla ben turist olsam bir daha gelmem yani! İnanılmaz rahatsız edici !
İlerleyen saatlerde de hep beraber birşeyler içmek için (Marmaris'te ki en nezih ortam sanırım ) Aquarium Kitchen / Cafe'ye gittik. Yolunuz düşerse tavsiye ederim :)
Bu arada Erdem çok güzel fotoğraflar çekiyor. Bu durumu değerlendirdim tabi :P Ama onun çektiği fotoğraflar şuan da elimde olmadığı için buraya ekleyemiyorum. Belki burdan okurda fotoğrafları yollar :P
İncik boncuklara yine takılı kaldım :))
Marmaris sizin anlayacağınız biraz durağan, bol mesafeleri kat etmeceli geçti ama bence yine de güzeldi. Tabi Evren'in en son gün ayrılırken "Daha da buraya gelmem! Hadi hemen Fethiye'ye gidelim" nidaları da hala kulağımda :)))
Yarın Fethiye'de görüşürüz,
Belçim
keyifli tatiller dilerim öyle uzak bir otel seçmişsinizki marmarise bile bir saat uzaklıkta bir yer orası.
YanıtlaSilTatili yaptım çoktan döndüm ama yine de teşekkür ederim :) evet uzaktı ne yazık ki :((
Silİçmeler olaydı iyiydi..:)
YanıtlaSilBen pek çok sevmiştim orasını..:)
evet bebişim ben küçükkene gitmiştim içmelere. orası güzel :) bizimki de macera işte napcann :)) gençlik!!
SilBelcim yenge :) fotoğrafları sizin bilgisayara atmistim ben masaüstünde falan yok muydu? Bu arada tekrar teşekkür ederim o kadar mesafeden geldiniz görüştük falan.. Ayrıca fotoğraflarim hakkındaki gorusunu tekrardan değerlendireceğim belki ben de bi blog acarim ama rakip olma gibi bi niyetim yok :)
YanıtlaSilAşkolsun Erdem yaa yenge diyince kendimi yaşlı hissettim :) Bu arada masa üstüne bakmak hiç aklıma gelmemişti, söylediğin iyi oldu :) Aman efendim ne demek hep beraber bir daha yaparız tatil inşallah, mesafelerde neymiş :) valla aç , rakipte ol ben sevinirim :))
Sil