30 Temmuz 2013 Salı

ULUS'TA BİR GÜN...


Yine yolum düştü buralara... Nedense her seferinde gitmemek için binbir mızıkçılık yapıp ayak direyen ben, Ulus'a vardım mı susuveriyorum. Ankara'nın ilk yerleşim yeri.. Dokusuda, havasıda bir değişik.. Sanki Ankara değil gibi..
Vuruyoruz kendimizi yollara. Bakalım bizi neler bekliyor :)


İlk durak Suluhan :) Suluhan'ın tarihi 1685 yılına kadar dayanıyor !! O zamanlar han daha büyükmüş tabi. Günümüze gelene kadar bir kısmı yıkılmış, bir kısmıda toprak altında kalmış. O zamanlar adından da anlaşılacağı üzere han olarak kullanılan Suluhan, şimdilerde ise takı malzemesi satan dükkanlara, nikah ve bebek şekeri yapan dükkanlara, yapay çiçekçilere ve ortasında bulunan küçük kafeye ev sahipliği yapıyor :) İşte birkaç görüntü...
























Suluhan'a şimdilik veda edip yolumuza devam ediyoruz.. Ve karşımıza Çıkrıkçılar Yokuşu çıkıyor. Bu yokuşu az çıkmadım evlilik hazırlıkları sırasında :) Çünkü Ankaralı herkes iyi bilir ki kına malzemesinden tutun çeyize kadar aklınıza gelebilecek herşey uygun fiyata burda bulunur :) O zaman bana soranlara bu post bir cevap olsun :) Bindallım, kına malzemelerim, çeyizlerim Çıkrıkçılar Yokuşundan :)) Ve işte Çıkrıkçılar...



Ve son durağımız Anadolu Medeniyetler Müzesi oluyor. Hazır Müze Kart çıkarmaya gitmişken bir kez daha gezelim diyoruz. Fakat müze tadilatta olduğu için ancak çok küçük bir bölümünü gezebildik. Yine de çok mutlu oldum çünkü tam da yeni gelen eserlerin olduğu kısım açıktı ve gelen eserlerin çoğu bayan takılarından oluşmaktaydı.

Anadolu Medeniyetler Müzesi'nin girişi bir harika...




Müzeye girdiğinizde minik süs eşyalarının ve takıların satıldığı bir mağaza karşılıyor sizi..





Ve işte müzedeyiz...
Yeni gelen eserlerden Kanatlı Deniz Atı Biçimli Broş. Harika değil mi ?!!








Takılara bakar mısınız?? Hepsi birbirinden mükemmel !! :))

Vee artık gidiyoruz..


İşte Ulus'ta ki kısa turum böyle geçti :) Daha devamı olmalı tabi bu turun. Mesela kaleye çıkılmalı, Koç müzesi gezilmeli, Pirinç Han'da gözleme-çay keyfi yapılmalı, Gramofon Kafe'de şöyle orta şekerli bir türk kahvesi içilmeli Zeki Müren eşliğinde, Hamamönüne gidip sokaklarında dolaşmalı.. Belki başka bir zamana, başka bir posta. Ankara'lı olup uğramayanlara, Ankara'ya gelip "Nereyi gezicez?" diyenlere duyurulur :) Ulus'a bir gününüzü ayırın derim..

Herkese iyi haftalar,

Belçim



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder